hani hem yaz geldi gibi hem de havalar ısındı gibi ya, şu hayatta hiçbir şeyden korkmam türk'ün terinden korktuğum kadar. o yüzden ne kadar soğuğu tercih etsem de sıcağında bir faydası var.
belediyenin mühendislik harikası az kumla sıkıştırılıp altı bir şekilde boşalmış, boş kalmış, su biriktirmiş, ince belli çay bardağı edasında salınan kaldırım taşları artık üstüne bastığımızda öteki bacağımıza su sıçratmıyor. çünkü kurumalarına olanak verecek kadar ısınmış hava.
hala ayağım hareketli bir taşa bastığında iç güdüsel olarak irkiliyorum ama o da bir geçiş süreci sanırım. ama sonra kaldırım melodimi mırıldanmaya devam ediyorum yürüyecek bir tane bulduğuma şükrederek. şehrin büyüsü böyle bir şey işte...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder