29 Temmuz 2009 Çarşamba

bıkkınlık

onca yapılması gereken iş güç varken ne yapılır. elbette rafın derinliklerinden eski bir oyun alınır ve oynanmaya başlar. o kadar çok şey üst üste sıralanmıştır ki hangisinden başlayayım da ucundan tutayım en azından demezsin. çünkü bitmeyeceğinden eminsindir. hiç bitmez.

bıkkınlık.

warcraft III oynuyorum kaç gündür. campaignler bitsin dota'ya dönmeden wow'a geçersem, okeye dönmeden elimi açmış oyunu sonlandırmış olacağım.

yeni final fantasy çıkana kadar yeni bir hayat lazım bana. bakalım nerede bulacağım.

13 gelince de ps3'tü bilmeneydi bir sürü masraf. asıl 14 online olacak o zaman nereden fedakarlık edeceğim bakalım.

bakalım bakalım nereye kadar gerçi. sizin bakmanıza gerek yok. ben belki bir ara bakarım.

23 Temmuz 2009 Perşembe

şak şuk şlak cıfırss şık şık şık

başlıkta okey taşlarının belirli bir yörüngede çıkardığı sesler yer alıyor. hayır efendim ben uzun zamandır oynamadım ama aynı ölçüt arka apartmandaki balkonlardan birinde ikamet eden komşumsular için geçerli değil. evet balkonda yatıp kalkıyor bunlar. evin diğer kesimlerindeki nükleer atıklar sebebiyle başka bir şansları kalmamış.

bir aydan fazla oldu ama nerdeyse her akşam ne yaparsam yapayım fon müziği olarak bu sesleri dinliyorum. şak şuk şlak cıfırss şık şık şık. evet müzik dinlesem bile fon müziği bu. şak şuk şlak diye oynuyorlar. cıfırss diye taşları karıştırıyorlar. son olarak da bitmeyen o şık şık şık taş dizme sesi başlıyor.

hayır ölümüne zevkli bir oyun da değil ki ne anlarsınız her akşam her akşam.

sigara yasağı başladı ne güzel. biri de çıksa ses geçiren alanlarda okey oynama yasağı çıkarsa ne güzel olacak. en azından horlaması karşı apartmandan çıkıp ta yatak odasına kadar giren adam ortadan kayboldu.

22 Temmuz 2009 Çarşamba

yeni çağın aids'i

sıcaktan elin klavye tutmaması. bir süredir bunu yaşıyorum. yeni bir kronik hastalık. ben keşfettim bunu da nitekim yine. özellikle yaz aylarında çok sık görülüyor.

parmaklarınız bir güzel klavyeye yapışıyor. böylece tuşlara doğru sırada basmakta zorlanıyorsunuz. bu zorlanma ise konsantrasyonunuzu bozuyor ve beyninizdeki düzgün cümle kurma dokularına zarar veriyor. kıvrımlarınız her gün biraz daha düzleşiyor, hem klavyeden hem sıcaktan. mesela konsantrasyon yerine konsantre gibi halk tarafından daha çok kabul gören kelimeler yazabiliyorsunuz.

biraz daha sıkarsam yeni çağın aids'i filan diyebilirim. hatta derim yahu ne olacak.

dedim en tepede.