25 Haziran 2009 Perşembe

siyah-gri bant, mavi-yeşil light

formumu neye mi borçluyum? kilomu nasıl mı koruyorum?

işte bütün bu soruların cevabını bu yazıda veriyorum.

şirinevler köprüsünün ataköy tarafında duraklara inen bir yürüyen merdiven var, sadece yukarıya doğru çalışıyor. işte o merdivene hayatımda hiç binmedim ben.

24 Haziran 2009 Çarşamba

mobilize laptop

geçen bir laptop beğendim. kdv indirimi sağolsun yüzde on daha ucuz ya fiyatlar. gerçekten ucuz görünüyor gözlere. ihtiyacım da yok hani laptopa hiç de olmadı bugüne kadar. işte o yüzden bir laptopum yok hala, amma velakin...

gündüz ofiste akşam evde ayrı ayrı masaüstülerin karşısındayım. ikisi de birbirinden güzel aslında. fakat bir laptop alsam şu eve bağımlılıktan kurtulurum pek bir mobilize olurum hissiyatı var.

mobilized unit gibi.

23 Haziran 2009 Salı

download'dan kasetler yapmak

arada annem eve uğradığında temizlik isteklerinin dışında bazı albüm isteklerinde de bulunuyor. bunların fotoğraf albümü olmayanları elbette müzik albümü oluyor genelde. ama kasetle büyüdüğünden olsa gerek şu sanatçının yeni kasedi çıkmış diyip duruyor bana.

geçen yine gülben ergen isimli türk divasının yeni albümünü istedi benden. "gülben ergen'in yeni kasedi çıkmış, indirsene bana" dedi. "anne" dedim, "bak kaset kalmadı artık, hem internetten kaset indiremiyorsun, sadece albüm indirebiliyorsun. o yüzden son kasedi yazınca bulamıyorum müzik marketlerdeki hiperaktif görevliler gibi." dedim.

fakat ardından bir ampül yandı kafamda. niye böyle bir düzenek kurmamışlar ki diye düşündüm. gerçi olabilir de araştırmadım. ama biz internetten albümü indirsek de cdromda kendiliğinden bir kaset oluşsa. çıkartıp alsak çalsak. çok nadir olsa da kaset sürücüleri vardı galiba. kenarda köşede veya bir dergide görmüştüm. cdrom'un altındaki kaset sürücü ileri sarma hızında hafızadaki mp3'leri kasede kaydediyor olsa. siz de ordan çıkartıp bir güzel kalitesi düşük de olsa dinliyor olsanız. zevk meselesi tabi. hatta tam olarak "yapma demiyorum hobi olarak yine yap" meselesi.

o değil de bir gün öyle bir ampül yanacak ki şu kafada...

14 Haziran 2009 Pazar

memnun oldum

dün o kadar çok gereksiz insanla “sözde” tanıştım ki bir yerden sonra aşağıdaki diyalogu sarf etmeye çalıştım. bir keresinde az kalsın başarıyordum bile.


- merhaba, ben x.
- merhaba, ben de eren.
- memnun oldum.
- bak x, açık olmak gerekirse seni hayatım boyunca bir daha görmeyeceğim, görsem bile adının x olduğunu hatırlamayacağım. hatta blogumda bile adın seni simgeleyen bir x sembolünden ibaret olacak. ama yine de ben de memnun oldum.
- ...

1 Haziran 2009 Pazartesi

kansız

küçük bir pencereden bakıyoruz.
çığlık atıyor biri. öteki yerde yatıyor.
bir diğeri kanda yüzüyor. bakıyoruz. kılımız bile kıpırdamıyor.
alışmışız. haykırıyor bir diğeri.
sonra sesini kısıyoruz pencerenin.
hala akmaya devam ediyor kan.
kanalı değiştiriyoruz. hatta kapatıyoruz oturduğumuz yerden.
yine de akıyor kan. pencerenin kenarlarından sızıyor.
özene bezene aldığımız dvd setimizi yıkıyor.
açıkta olan cdleri sürüklüyor.
yerde birikiyor.

tuttuğum nefesimi veriyorum.
sonra kalkıp içine banabilelim diye ekmek aramaya başlıyorum.
...son