29 Mayıs 2009 Cuma

kuru kaldırım taşları

hani hem yaz geldi gibi hem de havalar ısındı gibi ya, şu hayatta hiçbir şeyden korkmam türk'ün terinden korktuğum kadar. o yüzden ne kadar soğuğu tercih etsem de sıcağında bir faydası var.

belediyenin mühendislik harikası az kumla sıkıştırılıp altı bir şekilde boşalmış, boş kalmış, su biriktirmiş, ince belli çay bardağı edasında salınan kaldırım taşları artık üstüne bastığımızda öteki bacağımıza su sıçratmıyor. çünkü kurumalarına olanak verecek kadar ısınmış hava.

hala ayağım hareketli bir taşa bastığında iç güdüsel olarak irkiliyorum ama o da bir geçiş süreci sanırım. ama sonra kaldırım melodimi mırıldanmaya devam ediyorum yürüyecek bir tane bulduğuma şükrederek. şehrin büyüsü böyle bir şey işte...

23 Mayıs 2009 Cumartesi

yeni yetme sith

duş almanın en güzel yanı bitip de dışarı çıktığımda kafamdaki yeşil beyaz havlu yüzümün yarısını kapatırken aynaya darkside'a dönmüş yeni yetme anakin bakışı atmak belki de.

19 Mayıs 2009 Salı

adımları takip etmek

bir film izleme sistemi "adımları takip etmek". belki ben yarattım belki zaten ben daha doğmadan yıllar evvel bulunmuştu. mühim değil. ama sistem şöyle:

başlangıçta herhangi bir nedenle herhangi bir filmi izlediniz. o filmi beğendiniz. hemen yönetmenine bakıyoruz ve o yönetmenin/yazarın/senaristin başka bir filmini buluyoruz. ve oturup izliyoruz. böylece o şahsın bir nevi tarihçesine girmiş oluyoruz. tabi süreklilik bakımından tek kişide kitlenip kalmamak gerekiyor. o ikinci filmde beğendiğimiz bir aktöre mi denk geldik? yönetmen kişisi yerini bu aktör alıyor. hemen rol aldığı filmlere bakıp birini seçiyoruz ve bir adım daha atmış oluyoruz. farklı şahısların adımlarını izledikçe garip ilişkileri açığa çıkaran aptal bir rota izlemiş oluyoruz.

peki elimize ne mi geçiyor? hiç!?

ne izlesem derdine bir nebze çare gibi bir şey işte.

ama paradoksa da düşebiliriz bu sistemde. woody allen diyelim. woody allen filmi izledik, scarlett johansson'u gördük. hemen bir scarlett johansson filmi izliyoruz ama bakıyoruz ki yönetmen de yazar da senarist de woody allen. aman diyeyim. takıntılı yönetmenlerden uzak durun.

12 Mayıs 2009 Salı

6 Mayıs 2009 Çarşamba

mayıs

bak, aylardan mayıs.
ama ben hala aynıyım.

eski uçurtmam tavan arasında beni bekliyor hala.